Tanrı’nın Krallığı
İmanla Mesih’le birliktelikle, Kutsal Ruh’un yenilemesiyle, Tanrı’nın lütfu aracılığıyla kurtulanların Tanrı’nın krallığına girdiğine ve yeni antlaşmanın bereketlerine sahip olduğuna inanıyoruz: günahların bağışı, Tanrı’ya itaat etme, güvenme ve O’nu yüceltme arzusunu uyandıran içsel bir değişim ve açığa vurulacak olan görkemi aramak. İyi işler, kurtaran lütfun ondan ayrı tutulamaz kanıtıdır. Çürüyen bir dünyada tuz ve karanlık olan bir dünyada ışık olarak yaşayarak imanlılar, ne dünyadan el etek çekmeli ne de onla benzer duruma gelmelidir: bunun yerine, şehir için iyi işler yapmalıyız, çünkü ulusların bütün yüceliği ve onuru diri Tanrı’ya sunulmalıdır. Bu yaratılmış düzenin kime ait olduğunu hatırlayarak ve Tanrı’nın krallığının vatandaşları olduğumuzdan, komşumuzu kendimiz gibi sevmeliyiz, herkese iyilik yapmalıyız, özellikle de Tanrı’nın ev halkına ait olanlara. Zaten var olan ama tam anlamıyla gerçekleşmemiş olan Tanrı’nın krallığı, Tanrı’nın bütün yaratılışın kurtuluşuna dünyadaki egemenliğinin uygulamasıdır. Tanrı’nın krallığı, Şeytan’ın karanlık krallığını yağmalayan bozguna uğratan güçtür; o krallıktan kurtulmuş olan kişilerin yaşamlarını tövbe ve iman aracılığıyla yeniler. Bu nedenle kaçınılmaz olarak, Tanrı’nın krallığı altında insan yaşamının yeni bir topluluğunu oluşturur.